Aspartam ve Sakarin arasındaki başlıca farklar;

  • İkisi de yapay tatlandırıcıdır.
  • Sakarin sofra şekerinden yaklaşık 300 kat daha tatlıdır.
  • Aspartam sofra şekerinden yaklaşık 200 kat daha tatlıdır.
  • Sakarin 1879 da, Aspartam 1965 yılında bulunmuştur.
  • Sakarinin en önemli zararı idrar kesesinde kanser riski oluşturmasıdır.
  • Aspartamın içinde yüzde 40 oranında sinirsel bir uyarıcı olan “Aspartik asit” yüzde 50 oranında fenilalanin (fazla alındığında beyin için zararlı) ve yüzde 10 oranında “metil alkol” var
  • Aspartamı metil alkol kanserojen bir madde olan formaldehite dönüşür.
  • Sıcaklık arttıkça Aspartamın moleküler yapısı bozulduğundan pişmiş ürünlere eklemek sakıncalıdır.
  • Dünyada ortalama 6bin hazır yiyeceğin içinde aspartam bulunduğu bilinmektedir.
  • Aspartamın fiyatı çok ucuzdur.
  • Şeker hastaları ve diyet yapanlar tarafından genellikle kullanılırlar.
  • Aspartam diğer sakarinin aksine ağızda metalik bir tat bırakmadığı için dünyada sakarin ve diğer tatlandırıcıların yerine kullanılmaktadır.




Detaylı Açıklamalar;

Aspartam nedir ? Hangi gıdalarda bulunur ?

Avrupa Birliği’nde E951 kodlu gıda katkı maddesi olarak belirlenmiş, suni tatlandırıcıdır. Kimyasal formülü aspartil-fenilalanin-1-metil ester olan tatlandırıcı, çay şekerinden yaklaşık 200 kat daha tatlıdır.
Aspartam şekerin söz konusu olduğu çoğu gıdada bulunur;
• Meşrubatlar
• Meyveli içecekler
• Sakızlar
• Meyveli yoğurtlar
• Dondurulmuş tatlılar
• Sofralık tatlandırıcılar
• İlaçlar
• Çocuk şurupları ve antibiyotikler
• Düşük kalorili gıdalar
• Sporcu içecekleri
• Çikolatalar
• Nane şekerleri
• Dondurmalar
• Kahvaltılık gevrekler
• Konserve meyveler

Aspartam’ın Yan Etkileri

Amerikan Besin ve İlaç Kurumu’nun aspartamla ilgili hiçbir yan etki beyan etmemesine rağmen, bazı kullanıcılar bazı yan etkiler rapor etmişlerdir. Aspartam kullanımında ortaya çıkan yan etkiler genellikle nörolojik sorunlardır. Bunlar arasında baş ağrısı, halüsinasyonlar, mide bulanmaları, ani duygu geçişleri, kaygı krizleri ve panik atak bulunmaktadır.

Ciddi yan etkiler arasında ise Egzoftalmik Guatr ve kanser vardır. Tüm bu muhtemel yan etkiler bulunmasına rağmen aspartam, ilgili kurum tarafımdan güvenli bir madde olarak değerlendirilmektedir. Bunun bir nedeni de aspartam ile bu rahatsızlıkların kesin bağlantısının kanıtlanamamasıdır.

Amerikan Besin ve İlaç Kurumu’nun Çelişkisi

İcadının hemen ardından aspartamın besinlere ek olarak kullanılması için başvuruda bulunulmuştur ve Amerikan Besin ve İlaç Kurumu başvuruyu kabul etmiştir. 1981 yılında aspartamın tabletler halinde kullanılmasına izin çıkmıştır.

İşin ilginç kısmı aspartamı sağlıklı ve güvenli bulan araştırmaların çoğunun aspartam üreticileri tarafından yapılmış olmasıdır. Dr. Ralph D. Walton’un iddiasına göre bağımsız bir şekilde yapılan araştırmaların %90’ı aspartamı ciddi şekilde zararlı bulacaktır.

Araştırma Çelişkisi

Sektör destekli araştırmaların yanı sıra bu konuda sınırsız çelişki bulunmaktadır. Amerikan Besin ve İlaç Kurumu’nun yaptırdığı bağımsız araştırmaların her biri en az bir ciddi problem bulmuştur fakat sektör destekli araştırmalarda bulunan yan etki sayısı her seferinde sıfırdır. Ayrıca aspartamın yan etkisi vardır diyen birçok araştırma bir nedenle yayınlanmamış veya geniş kitlelere ulaşmamıştır.

Ülkemizde de bazı beslenme uzmanları ve doktorlar aspartam tüketiminden kaçınılması yönünde görüş bildirmektedir. Aspartam kullanan kişilerde baş dönmesi gibi fiziksel sorunların yaşandığı sıklıkla gelen şikayetler arasındadır.

Doğal olmayan her ürün için olduğu gibi aspartam’da zararları net olarak kanıtlanmasa da olabildiğince az miktarda hatta hiç tüketilmemelidir. Aspartam içermeyen ürünler tercih edilmelidir. Özellikle sıcak içecekleri şekersiz içemiyorsanız aspartam içeren yapay tatlandırıcılar yerine balla tatlandırmayı deneyin.


Sakarin Nedir

Kapalı formülü C7H5NO3S. Keşfedilen ilk kalorisiz yapay tatlandırıcıdır. Sukroz çözeltisinden 200–700 kat daha tatlıdır. Beyaz, kristal yapıda, kokusuz bir tozdur. Geç algılanır fakat ağızda kalıcı bir tat bırakır. Sakarinin orta ve yüksek kullanım düzeylerinde tatlılığın yanı sıra metalik ve acımsı bir tat verdiği de saptanmıştır.

Yüksek stabiliteye ve uzun raf ömrüne sahiptir. Bu nedenle yaygın olarak kullanılır. Kullanıldığı ürünler; reçeller, gazlı içecekler, meyve konsantreleri, salata sosları, unlu mamüller, konserve gıdalar.

Yapılan çalışmalara göre sakarin düşük potansiyelde kanserojen etkiye sahiptir. JECFA 0–2,5 mg/kg vücut ağırlığı ADI (Acceptable Daily Intake – Günlük alınmasına izin verilen miktar) değerinde tüketilen Sakarinin insanlarda kanser riskini arttırmayacağını saptamıştır ve gıdalarda kullanımına izin verilmektedir.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir