Sol beyin ve Sağ beyin arasındaki başlıca farklar;

  • Eğitim sistemimiz sol beyin ağırlıklı olduğu için, sağ beynin görevini de mecburen sol beyin üstlenir.
  • İki taraf içinde egzersiz yapmakta fayda vardır.
  • Sağ beyin genellikle daha yaratıcı olarak bilinir, Sol beyin ise mantıklı ve sistematik şekilde düşünebilir.
  • Sağ beyin duygusaldır, sol beyin değerlendirme ve eleştirmeye daha meyillidir.
  • Sağ beyin seslere, renklere ve hayal gücüne daha yatkın çalışır, sol beyin ise yazı ve sayılara, analitik düşünmeye.
  • Sağ beyin duygusal, Sol beyin mantıksal davranabilir.
  • Sağ beynini ağırlıklı kullanan insanlar sezgisel ağırlıklı davranır, Sol beynini ağırlıklı kullanan insanlar daha çok mantık çerçevesinde davranış sergilerler.
  • Sol beynini kullanan insanların konuşma kabiliyeti yüksek olduğu bilinir.
  • Sol beyinin yanlış anlaşılma gibi korkuları genellikle yoktur, kendilerini rahat ifade edebilirler, Sağ beyin ise daha tedirgin ve karışık görünebilirler.
  • Sağ beyin müzikal ve sanat eserlerinde daha yetkindirler.
  • Sol beyin daha planlı ve programlı hareket ederken, Sağ beyin dışarıdan dağınık görünebilirler.
  • Sağ beyinli insanlar planı ve programı çok sevmeyebilirler.
  • Rakamlar, sayılar arası ilişkiler, diziler ve işlemlerden sol beyin sorumludur. Sağ beyin cebirsel işlemlerden ziyade geometriden daha çok zevk alırlar.
  • Sol beyin “eğer” ve “fakat” kelimelerini çok kullanır, Sağ beynini kullananlar konuşurken ellerini ve mimiklerini oldukça kullanırlar ve kararsız kalmaktan hoşlanmazlar.
  • Sol beyin Düşünsel ve felsefi kitaplar, akademik değeri olan, araştırma ürünü yazıları daha çok tercih ederler.
  • Meslek seçimlerinde Sağ beyin sahipleri mimarlık, güzel sanatlar, müzik gibi yaratıcılık gerektiren meslekleri tercih edebilirler.
  • Meslek seçimlerinde sol beyin sahipleri ise pazarlama veya yazar gibi kendini kelimelerle ifade edebileceği meslekleri seçmeleri faydalı olacaktır.




Detaylı açıklamalar

Sol beyin denenmiş ve doğru olanı yapmayı sürdürmemizi, üzülmektense emin olmayı tercih etmemizi ve her adımda bastığımız yere dikkat etmemizi yeğleyen bir kapı nöbetçisidir. Bizi aşina motifler içinde tutmaya çalışır, bilinmeyeni denemekten korkar. Sağ beyin ise tam tersine yaratıcı olan taraftır, yeni olasılıklara açıktır; ne denli gerçek dışı, aptalca ve garip olursa olsun.

Ele alınması zor ve çözülemez gibi görünen bir sorunla karşılaşıldığında sol beyin bize ‘Bu yapılamaz1 ve Vazgeçsen daha iyi olur’ derken, sağ beyin çılgınca da olsa ‘yapabilirsin’ dürtüsüyle bazı çözüm önerileri sunmaya çalışır. İnsanlar çoğunlukla sol beyinlerini kullanırlar. Bu durum insanları hep hayatı zorlaştıran açılardan görmeye iter. Yapılması gereken sağ ve sol beyin arasında bir denge, akılcı bir alışveriş sağlamaktır. Sağ beynimizi de kullanmayı öğrenmeliyiz.

Öğrenmeyi kolaylaştırmak için sağ beynimize kulak vermeyi nasıl başaracağız?

Sol beyni nötralize etmek için öncelikle bütün olumsuz kelimeleri sözlüklerinizden silip atmalısınız. Örneğin; öğrencilere (bu herkes için geçerli) yanlış o, bu konuda hiçbir şey bilmiyorsun, sen bunu başaramazsın demek zorunda değilsiniz. Anlatırken tecrübeler yaratın. Yaşanmışlardan yola çıkın. Öğretmenler için özellikle tavsiyem, anlatırken müzikten yararlansınlar, dans etsinler, öğrencilerinin kulağına ‘sen çok iyi bir öğrencisin’ gibi fısıldasınlar.

Hayal gücü bilgi gücünden daha önemlidir. Albert EİNSTEİN

Beynin sağ ve sol taraflarının beraber çalışması bir öğrencinin ders çalışma ve soru çözme performansını nasıl etkiler?

Bu sorunun cevabını bulabilmek için ÖSS ye hazırlanan on beş kişilik bir öğrenci grubu ile bir haftalık bir çalışma yaptım. Bu gruba arka arkaya iki test veriyordum. İlk verdiğim testi hemen çözmelerini, ikinci verdiğim testi ise çözmeden önce dört dakika güzel bir hayal kurmalarını istiyordum. Bunun yanı sıra evde ders çalışmaya başlamadan önce dört beş dakika ortak bir hayal kurmalarını istiyordum.

Ortak hayalleri şu olacaktı: YGS sonuçları açıklanıyor, sonuç belgesi ellerine geçiyor, onu hissediyorlar. Belgede ‘kazandınız’ yazısını okuyorlar. Hayallerini süsleyen bir bölüme giriyorlar. Aileleri çok mutlu oluyor, onları yürekten alkışlıyorlar, arkadaşları onları tebrik ediyor. Komşuları onlara hayranlık ve gıpta ile bakıyor ve geleceklerini kurtarma yolunda çok önemli bir adım atıyorlar.’Her gün ders çalışmaya başlamadan önce bu hayali dört beş dakika yaşamalarını istedim.

Bir hafta boyunca hem test çözümünden hem de ders çalışmadan önce hayal kurmanın verimlerini çok belirgin bir şekilde arttırdığını gördüm. Öğrencilerin hepsinde derslerine olan bağlılık artmıştı. Aileleri ile görüştüm, onlar bile şaşırmışlardı Çocuklarımız eskisine göre ders çalışmada daha istekli davranıyorlar artık bizim onları uyarmamıza gerek kalmıyor.’diyorlardı.

Peki hayal kurmanın esrarı nedir? Öncelikle soru çözmek ve ders çalışmak mantık işidir. Bu durum beynin sol tarafını harekete geçirirken hayal kurma ise beynin sağ tarafını devreye sokmaktadır. Bu nedenle güzel bir hayalden sonra ders çalışmak beynin her iki tarafını birden kullanmayı sağlarken performansı da artırmaktadır.

Bunun yanı sıra hayal gücünün duygularımızın lokomotifi olduğu gerçeğini genellikle göz ardı ediyoruz. Nasıl ki lokomotifi olmayan vagonların hareket etmesi mümkün değil aynen bunun gibi hiçbir hayali olmayan bir öğrencinin yeterli miktarda ders çalışması da olanaklı değildir.

Televizyonun karşısına geçmiş zamanını boşa geçiren bir öğrenci bir anda kazanmayı hayal ettiği bölüm aklına gelince büyük olasılıkla uzandığı yerden kalkacak, televizyonu kapatacak ve ders çalışma masasına oturacaktır.

Ders çalışma motivasyonunuzu ve performansınızı zirveye çıkarmak istiyorsanız; beyninizin sol tarafına verdiğiniz önem kadar sağ tarafını da önemseyin.Hayallerinizi kontrol altına alın ve onları enerjiye çevirin.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir