Onur ve Gurur arasındaki başlıca farklar;
- Onur insanlık ve insanın kendi için faydalı, Gurur ise genelde zararlı bir eylem ve hissiyattır.
- Onur insanın kendine duyduğu saygı, şeref, haysiyettir. Gurur ise kendini beğenme, büyüklenme ve kibir anlamına gelir.
- Gurur insanı başkalarından üstün görme hatasına düşürebilir.
- Gurur diğer adı ego olarak ta bilinir.
- Gururu, gösterişi, davranışı ile kendini her şeyin üzerinde görür.
- Gurursuzluk insanı kötü yapmazken onursuzluk insanı kötü yapar.
- Gururla bireyler ve toplumlar kalkınıp büyüyemezken, Onurlu bireyler sayesinde toplumlar kalkınıp gelişebilir.
Detaylı açıklamalar;
Onur; (isim) Fransızcadan dilimize kazandırılmış.“İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis” ve“Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar” olarak tanımlanıyor. Daha çok nesnel yani izafi bir kavram olarak kıstaslarla ifade ediliyor.
Onur, bireyin görüşleri ve değerlerinin toplum içerisindeki konumlarıyla ilgilidir. Kişinin, kendi değerleri ve başkalarıyla uyumu doğrultusunda, toplumda namus anlayışını yaratır. İnsanlar ve kültürlerde değişik olarak ortaya çıkarken; kişinin prensipleri ve köklüce değişikliklerden ziyade, koşulları ve hırsları doğrultusunda da değişiklik gösterir. Kimileri bunu aşk gibi doğal bir his olarak karşılayabilirken kimileri de kendi ile ilgili bağlılıkları, bireysel kuralları ve karakterine bağlar.
18. yüzyılda (1755) Dr. Samuel Johnson’un tanımına göre; onur öncelikle ruhun soyluluğu, yüce gönüllülük ve kabalığın hor görülmesi. Bu tarz bir onur birçok kuraldan yola çıkarak, kişinin kendine saygısı ile pekişmekte. Johnson ayrıca onuru, kişinin şöhret ve konumu ile ilişkisinden; doğum, konum ayrıcalıkları ve saygınlık ile de bağdaştırmıştır. Bu tarz onur ise güçten kaynaklanan daha çok duygusal ve etiksel kusursuzluktur.
Gurur: (İsim), Arapçadan dilimize kazandırılmış. ”Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir” ve “Övünme” ile birlikte “Kurum, çalım” anlamında. Gurur ise olabildiğince özneldir.
Ayrıca sözlükte “aldatma, kandırma, aldanma, kapılma, gaflet, bilgisizlik” olarak tanımlanıyor. Ahlâk terimi olarak; kişinin, manevî ve ahlâkî bakımdan değersiz sayılan şeylerin cazibesine kapılarak onlarla avunması. Böbürlenme, kendini beğenme. Bu tür duyguları taşıyan kimseye de mağrûr deniliyor. Kendini bilme anlamında da pozitif veya negatif olarak gurur tanımlanabilir. Kendini bilmekten kastım eğer kişisel gelişimini tamamlayamamışsa, gururunu negatif olarak kullanır. Bu ne demektir? Kişinin kendini başkalarıyla kıyaslaması durumudur. Sürekli bir kıyas hali ise psikolojik bir rahatsızlıktır. Aşırı gurur kişinin kolayca alınmasına, incinmesine ve ahmakça kabul edilebilecek davranışlara sürüklenmesine sebep olabilir. Gurur duygusunun aşırıya kaçması önlenerek takdirin çevreden gelmesi, kıyas halinden uzak durulması gerekir. Kıyaslar toplumsal ayrım ve şiddeti körükleyen etkenlerdir. Kişiliğin olgunlaşması esnasında aşırı gururdan uzaklaşmak bireyin gelişimini hızlandıracak etkenlerdendir.
Egonun zararları
Egolu insanın kişiliği, egonun egemenliği ve baskısı altına girer. Ego bir anlamada kendini beğenmişliğin dış yüzüdür. Ve endişeleri, kaygıları, korkuları kişinin iç dünyasına hapseder. Ego ruhsal kişiliği sürekli baskı altına alır. Bu tür davranış tarzı aklı olumsuz etkiler ve olumlu düşünme kapasitesini tahrip eder. Diğer taraftan, kendine inanmak, kendinden emin olmak, kendine saygı duymak ego değildir. Dar anlamda ego kendimize verdiğimiz abartılı önemdir. Bu bağlamda egolu insan gururlu, egosuz insan ise onurlu olabilir.
Onurlu insanlar empati yapabildikleri gibi, yeri geldiğinde muhakeme güçleriyle hata yaptıklarını, kabul etme yeteneğine ve cesaretine sahip, dürüstlükleri ile kendilerine de sevgi duyan insanlardır.
Kendi ve başkalarının başarıları, becerileri karşısında ilk tepkileri gurur duydum demek değil onur duydum demek olur. İç dünyalarına dönük coşkulu, olumlu, dengeli insanlar genelde gurur sözünden kaçınırlar. Onlar için önemli olan başarılı insanların onurlu kişiliğe sahip olmalarıdır. Bazılarının ifade ettiği gibi gurur ve onur arasında temelde bir birliktelik yoktur. Kısaca gurur ve onur aynı anlama gelmez.
Günümüzde özellikle ödüllerin kazanıldığı ortamlarda, “gurur duydum” sözünü çok sık duyuyoruz. Oysa “onur duydum” sözü daha derin bir anlam taşıyor. Onur duydum demenin nedeni; kişinin iç dünyasında hissettiği egosuz yargılarının yansıması olabilir. Egolu insan kendini daima üstün gören, merhametten ve hoşgörüden uzak kibirli bir insandır. Ego kişinin endişelerini, kaygılarını, korkularını kendi dünyasına hapseder. Bu nedenle egolu insanın kişiliği egonun kontrolündedir. Ancak kriz hallerinde, bu ego egemen kişiliğin bir süre için de olsa çöktüğü gözlemlenebilir. Ego adeta bir negatif düşünce enerjisidir ve vücudu negatif enerji deposuna dönüştürebilir. Salgı bezleri alarm haline geçer, anti stres hormonları salgılanır. Bedeni yangın yerine dönüştürebilir.
Kibir ve sevgisiz kendini beğenmişlik, ruhsal kişiliği ve aklı olumsuz etkiler. Olumlu düşünme kapasitesini tahrip eder. Egodan kurtulmak için önemli olan, bedenin, aklın, duyguların ve ruhun bir uyum ve armoni içinde birbiriyle iletişim içinde olmalarıdır. Kanımca bazılarının ifade ettiği gibi “sağlıklı ego” kabul edilemez. Az ego, çok ego diye ayırıma girildiğinde onun derecesini kestirmek kişiden kişiye değişebilir.Ego ya vardır, ya da yoktur. Eğer ego varsa, hisler egonun esiridir. Egoyu kontrol altına almanın en etkili yöntemi, olumlu ve dengeli düşünme becerisini ve sanatını icra edebilmektir. Bu becerileri elde etmenin en kısa yolu da, korkularla, endişelerle, kıskançlıklarla yüzleşmektedir. Kısaca kendinizin ve başkalarının başarıları nedeniyle gurur duymayı bırakın. Onurlu bir insan olarak daima onur sözcüğünü kullanın. Sonuçta gururun ne denli negatif enerji salgıladığını ifade edebilmek amacıyla bazı bilgelerin aşağıdaki sözlerine yer veriyoruz,
Özlü Sözler
• George Fuller (1851–1900) Gururunu her şeyin üstünde tutan, hiçbir zaman olgunlaşmaz.
• Francois Marie Voltaire (1694–1778) Küçük insanların büyük gururları olur.
• Frediko Horca (1898–1936) Her kötülük gururdan doğar.
• Aristotales (M.Ö. 384–397) Akıl için en tehlikeli hastalık gururdur.
• Dante Alighieri (1265–1321) Gurur, kıskançlık ve hırs insanların kalplerini ateşleyen kıvılcımlardır.
• Alman Atasözü – Aptallık ve gurur aynı kökten gelir.