Aşk ve Sevgi Arasındaki Fark

  • Aşk tek bir kişiye, Sevgi birçok kişiye hissedilir
  • Aşk bir duygu ,Sevgi bir durumdur
  • Aşk psikolojide heyecan, Sevgi bir duygu olarak tanımlıdır
  • Aşk olmadan sevgi olur, Sevgi olmadan aşk olmaz.
  • Aşk; karşıdakinin kusursuz olduğunu düşünmektir, kusurlarını görmeye başladığında sona erecektir.
    Sevgi; karşıdakinin kusurlarını bilerek, kusurlarına rağmen bağlanmaktır, sonsuza dek sürecektir.
  • Aşk hep kuşkuyla bulunur. Sevhi baştan başa kesin inançlıdır
  • Aşk, kişinin bencilliği ile alım-satımsal, hayvansal ruhun bir çekiciliğidir. Sevgi sevileni sevgili, değerli olarak ister
  • Aşk, kendinden yanadır. Sevgi, sevilenden yanadır.
  • Bir hayvanı sevebilirsin ama asla Aşık Olamazsın.




Aşk Nedir?

  • Aşk, bir insanın (kadın veya erkek) karşı cinsten tutku derecesinde etkilenmesine yol açan pozitif duygu yoğunluğudur. Aşka kısaca tutkulu bir şekilde etkilenmedir de diyebiliriz. Aşkta tıpkı inanç gibi insana insan olma özelliği kazandıran temel yapı taşlarından birisidir. Yani aşk sadece insana özgü bir olgudur. Hayvanlar aşık olmazlar. Aşk kadın ve erkek insanın çift olmasına, yuva kurmasına, soyunu devam ettirmesine yardımcı olan duygusal bir etkendir. Fiziksel etken ise yaşam programımızda kayıtlı bulunan sekstir.
  •  Aşk, birçoklarının zannettiği gibi birlikte yaşanılan bir duygu değildir. Aşk, her zaman tek başına yaşanılır. Aşık olan kişi aşkını yalnız yaşar. Aşk paylaşılamaz. Çünkü aşk çift yönlü bir etkileşimin ortaya çıkardığı duygu yoğunluğu değildir. Bir tek kişinin karşı cinsten etkilenmesiyle ortaya çıkan bir duygu yoğunluğudur.
  •  Karşınızdaki kişiye birden bire “Sana aşık oldum” diyebilirsiniz. Ancak “Seni seviyorum” diyemezsiniz. Bu tuhaf karşılanacaktır. Aşkta yaşanılan duygu yoğunluğu sevgiye nazaran daha fazladır. Müthiş bir duygusal haz yaşarsınız. Mideniz bulanır, kalp atışlarınız artar, ağzınız kurur, sakarlaşırsınız. Buna karşın etkilendiğiniz kişi aynı derecede bir duygu yoğunluna sahip değildir. Daha çok şaşkındır.
  •  Zihinsel olarak, kişi aşık olduğunda akıl ve mantık mekanizmaları sağlıklı çalışmaz. Algısal bilgiler büyük yoğunlukla akıl üzerinden değil, duygu üzerinden düşünceye aktarılır. Buda aşık olduğumuzda olayları ve olguları sağlıklı değerlendirmemize engel olur. Birçok aşk yoğun ve hızlı yaşanır ama çabuk biter. Gerçek hayatta mutlu biten aşkların sayısı oldukça azdır.
  •  Bir kadın tanımıştım. Uğrunda perişan olmuş onlarca aşığı vardı. Ama onun hiç kimselere anlatamadığı bir sorunu vardı, cinsel soğukluk. Bir erkek tanımıştım. Uğrunda perişan olmuş onlarca aşığı vardı. Ama onun tek istediği seksti.
  •  Mevlana’nın aşkı, Aşık Veysel’in aşkı da tek taraflı yaşanılan bir aşktır. Çünkü onlarda tek taraflı etkilenmişlerdir. Ama en büyük aşklar, mutlu bir şekilde uzun yaşanılan en güzel aşklar onların aşkı olmuştur. Tanrı aşkı.

http://tr.wikipedia.org/wiki/A%C5%9Fk

 Sevgi Nedir?

  • Sevgi, bir kadın ve erkek insanın karşılık etkileşimleri sonucu ortaya çıkan pozitif duygu yoğunludur. Sevgi de tıpkı inanç ve aşk gibi insana insan olma özelliği kazandıran temel yapı taşlarından birisidir. Sevgi, kadın ve erkek insanın mutlu ve sağlıklı bir birliktelik sağlamasına yardımcı olan duygusal bir etkendir. Aşkta tek taraflı etkilenme olmasına karşın, sevgide çift taraflı etkileşim vardır. Yani duygusal yoğunluk kadın ve erkek arasında paylaşılır, birbirine aktarılır.
  •  Sevginin ortaya çıkmasındaki öncül duygu hoşlanmadır. Bir kadın veya erkek karşı cinse ilgi duyar, yakınlık hisseder, birlikte olma isteği uyanır. Hoşlanma, karşılıklı etkileşimin soft halidir. Hoşlanmanın sonrasında görsel ve işitsel iletişim artar ve birlikte olma isteği ortaya çıkar.
  •  Zihinsel olarak iki kişi arasında kurulan duygusal bağ, yani sevgi, kontrollü bir birlikteliği getirir. Etkileşim karşılıklı olduğu için duygu, düşünce, fikir, akıl ve mantık mekanizmaları sağlıklı çalışır. Görsel ve işitsel algı duygusal olarak kişiyi uyarırken, dokunsal algıda fiziksel olarak kişiyi uyarır. Tensel temas sevginin ortaya çıkardığı mutluluğu tamamlayan içgüdüsel bir etkendir.
  •  Sevgi; istemekle başlar, anlayış ve özveriyle devam eder. Aşk etkilenmekle başlar, hüzünle son bulur. Sevgi; flört, arkadaşlık, nişanlılık ve evliliğin ilk yıllarında kendiliğinden devamını sürdürse de, evliliğin ilerleyen yıllarında yavaş yavaş ilgiye ihtiyaç duyacaktır. Kişiler arasındaki sevgi çeşitli nedenlerle azalacak ve yıpranmaya başlayacaktır. En tehlikeli kısım ise “katlanmak” kelimesini kullanmaya başladığınız zamandır.
  •  Evli çiftler evliliklerinde sorunlar yaşamaya başladıklarındaki aralarındaki sevgiye daha fazla özen göstermeye çalışmalıdırlar. Dış etkenler ne kadar çok olursa olsun sevgiye zarar veren en önemli etkenler bencillik, anlayışsızlık ve birlikte geçirilen zamanların kısalmasıdır. Sevgiyi ayakta tutmanın en önemli yolu karşılıklı anlayış ve özveridir. Karşılıklı anlayış ve özveride bulunulmaması halinde “katlanmak” ve sonrasında “tahammül edememe” noktasına gelinir ki bu çok tehlikelidir.
  •  Kadın ve erkek arasındaki ikili ilişki dürüstlük temeli üzerine oturmaz. Bilinçli olarak kandırma ve gönüllü olarak kandırılma esasına dayalı bir ilişkidir bu. Hayvanlarda dişi-erkek ilişkisi daha basit, insanlarda ise oldukça karmaşıktır. Hayvanlardaki ilişki erkeğin dişiyi etkileme esasına dayanır. Kur yapılır, güç gösterisi yapılır, ötülür vs. İnsanlarda ise etkileme daha karmaşıktır ve çift yönlüdür. Hem erkek kadını etkilemeye çalışır, hem kadın erkeği etkilemeye çalışır. Ancak, etkilenenler daha çok erkekler olsa gerek ki, en çok şarkı ve şiir yazanlar erkeklerdir.
  •  Kadınlar, iltifat edilmekten hoşlanırlar. Bu hoşlanma, gönüllü kandırılmaya teşviktir aslında. Bir erkek, kadın partnerinin yanında farklı davranırken, diğer arkadaşlarının yanında farklı davranır. Bir kadın ve erkeğin ilişkilerinden beklentileri ne kadar farklılık gösterirse ilişkinin ömrü o kadar kısa olur. Kadın ve erkek birlikteliğinde amaç evlenmek veya cinsel arzuları tatmin olmamalı. Amaç mutlu bir birliktelik olmalı. Evliliği veya cinselliği amaç olarak gören kadın veya erkek, evlendikten sonra hayal kırıklığına uğrayabilir, birbirine duydukları sevgi zamanla azalabilir.
  •  Sonuç olarak, aşık olan kişi, aşık olduğunun farkına vardıysa, muhtemel kötü sonuçları göz önünde bulundurmalı ve partnerinin kendisi hakkındaki gerçek düşüncelerini öğrenmeye çalışmalıdır. Eğer seviyorsanız, partnerinizin duygularını ve düşüncelerini daha iyi tartabilir, uzun ve mutlu bir birliktelik sağlayabilirsiniz.
  •  Son olarak yazmadan geçemeyeceğim. Yeryüzündeki en büyük aşk, ermiş insanın Tanrı’ya olan aşkıdır. Yeryüzünde her şeyin üstünde en büyük iki sevgi vardır. Annenin çocuğuna olan sevgisi ve Tanrı’nın insana olan sevgisidir.

 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir