Kısaca özetlersek:
– Kışlık lastikler -40 derece soğuk havalarda bile sertleşme yapmaz
– Yazlık lastikler ise sıcak hava koşullarına göre üretilmiştir ve daha sert hamurlu bir yapıya sahiptir.
– Kışlık lastikler yumuşak hamuru sayesinde karlı ve buzlu yollarda tutunma artırıcı desenlere sahiptir.
– Yağmurlu havalarda kış lastiği daha iyi sonuç verir.
– Kış mevsimlerinde güvenlik açısından kesinlikle kış lastiği tercih edilmeli.
– Fiyat olarak iki lastikte birbirlerine yakındır.
– Kışlık lastikler yolu daha iyi kavradığından yakıt olarak çok az bir artışa neden olabilirler.
– Kar lastiği diye bir lastik türü yoktur, kış lastiği vardır.




Tercih durumları:
– (+7) derecenin altında kışlık lastikler kullanılmalı.
– (+7) derecenin üstünde seyir eden hava koşullarında yazlık lastikler kullanılmalı.

Otomobil lastiği ya da kısaca lastik; otomobil tekerini çepeçevre saran, kendisi şişebilen ya da şişebilen bir iç silindirin (tüp) etrafına geçenkauçuk kaplama.[1]

Lastikler, hareketsiz arabayı taşımak, kalkış ve fren anında ortaya çıkan büyük yük transferlerine mukavemet göstermek, fren yapıldığında ve viraj alırken motorun gücünü yola aktarmak, zevkli bir sürüş için güven içinde ve uzun müddet dayanmak, yolun durumu ve iklim şartları ne olursa olsun aracı emniyetle yönlendirmek, şoförün ve yolcuların konforunu sağlamak, aracın uzun ömürlü olması için yoldaki pürüzlerin etkisini azaltmak, performansını milyonlarca tekerlek devri boyunca en üst düzeyde tutmak için uzun ömürlü olmak gibi görevleri ve kıstasları yerine getirmek zorundadır.

Otomobil lastiklerinin ilk adımı J.B Dunlop’un oğlunun üç tekerli bisikleti için tasarladığı lastik modeli ile başlamıştır. J.B Dunlop üzeri lastik solüsyonu ile kaplanmış çadır bezini tekerleklerin üzerine çivi ile çakarak içine hava doldurması ile ilk adımı atmıştır. Günümüzde otomobillerde kullanılan gerçek manadaki lastikler 1900 yıllarının başlarında geliştirilmiştir. Kauçuk daha önce birçok amaç ile kullanılmış olsa da lastik sektöründeki kullanımı Goodyear’ın kauçuğu kükürt ile pişirip şekillendirmesi ile başlamıştır. Daha sonra Dunlop’un lastik topuklarına çelik teller yerleştirmesi ve iç lastiği icat etmesi ile bir gelişim süreci başlamıştır. 1940’lı yılların başında ise lastiklerin taban genişliğini, yanak yüksekliğini ve çapını belirten ebat sistemi getirilerek günümüzdeki manada lastikler üretilmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonraki yıllarda ise iç lastiğin yerini yeni nesil tubeless (iç lastiksiz) lastikler almıştır. Son olarak, lastiklerde 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren etiketleme uygulaması standart hale gelmiş ve bu lastik etiketleme uygulaması ile lastiklerin ıslak zeminde frenleme, yakıt tasarrufu ve dış yuvarlanma gürültüsü performansları değerlendirilerek, kullanıcılara doğru ve tarafsız bilgi verilmesi amaçlanmıştır.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir