PYD : Demokratik Birlik Partisi (Suriye), (Kürtçe: Partiya Yekîtiya Demokrat) kısa adı PYD. 2003 yılında Kürtler tarafından Suriye’nin kuzeyinde kurulmuş bir siyasi partidir. Günümüzde hala faaliyet göstermektedir. Lideri Salih Müslim‘dir. Askeri kolu yaklaşık 5000 gerilladan oluşan Halk Savunma Birlikleri‘dir (YPG)

IŞİD : Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) ya da Irak ve Levant İslam Devleti, Irak ve Suriye‘de etkinlik gösteren radikal İslamcı silahlı grup ve tanınmayan cihatçı devlet.





Farklar:

1. PYD bir partidir. IŞİD bir örgüttür.
2. PYD nin 5000 gerillası mevcuttur. IŞİD ise 15.000 den fazladır.
3.PYD ve IŞİD in kuruluş tarihleri 2003 yılıdır.
4.PYD Demokratik sosyalizmi ve Kürt milliyetçiliğini savunurken IŞİD Sunni İslamı ve Selefiyye mezhebini savunmaktadır.
5.PYD sol siyasi görüşlü bir partidir.

 

IŞİD, Ebu Musab Zerkāvî tarafından kuruldu. Yerli ve yabancı İslâmcılardan oluşuyordu. Ürdünlü bir selefî olan Zerkāvî, Sovyet-Afgan Savaşı’na katılmak için Afganistan’a seyahat etmiş, fakat Sovyetlerin askerlerini çekmesiyle o da ülkesine geri dönmüştü. Daha sonra tekrar Afganistan’a geri dönen Zerkāvî, Herat yakınlarında İslami militan bir kamp kurarak eğitim vermeye başladı. Başlangıçta gerçek anlamda Müslüman olmadığını düşündüğü Ürdün Krallığı’nı yıkma amaçlı çıktığı yolda başka ülkelere de yayılan bütün bir ağını bu düşünce ve ideal üzerine kurdu. İçinde bulunduğu şebekenin 1999 yılında milenyum saldırılarının da sorumlusu olduğu iddia edilmekte. 2002 yılında Ürdün’de öldürülen ABD’li bir diplomatın da sorumluluğunu örgütü üstlendi.

ABD’nin Afganistan’ı işgaliyle Zerkāvî Irak’a gitti. Burada yara aldığı ayağı için tıbbi destek aldı. Irak’ın kuzeydoğusunda etkin İslâmcı militan bir grup olan Ansar al-İslâm ile geniş bir ilişki ağı kurdu. Ansar örgütünün Irak istihbaratı ile birlikte çalıştığı, Saddam Hüseyin’in bu grubu Kürdistan’ın bağımsızlığı için savaşan seküler Kürt gruplara karşı kullandığı da iddia edilir. Ocak 2003’te Ansar’ın kurucusu Molla Krekar Saddam Hüseyin rejimiyle herhangi bir bağlantıları olmadığını açıkladı. İstihbarat birimlerinin raporlarına göre Zerkāvî ve Saddam arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığı, Saddam’ın Ansar grubunu rejime bir tehdit olarak gördüğü ve bu yüzden örgüt içine istihbaratın sızmış olabileceği öne sürüldü. ABD senatosunun 2006 yılında hazırladığı Irak raporunda “savaş sonrası edinilen bilgiye göre Saddam Hüseyin Zerkāvî’yi yakalamaya çalıştı, fakat bunda başarısız oldu” denildi.

ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra Cema’at el-Tevhid vel-Cihad al-Ansar ve diğer yabancı örgüt üyelerini de içine katarak ağın daha da genişletti ve Irak işgaline katılan güçlere karşı mücadeleye girişti. Irak’a savaşmak için giden pek çok savaşçı bir şekilde Zerkāvî grubunun içinde kendini buldu. Mayıs 2004’te Cema’at el-Tevhid vel-Cihad bir başka aşırı İslamist militan grup olan Salafiah al-Mujahidiah ile birleşti.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir