Başlıca Farklar

– Hurafelerin büyük bir bölümü din ile ilgilidir.
– Batıl inanç ise mantıksal bir temele dayanmayan inanışlara denir.
– İkisi de gerçekte olmayan inanışlardır.
– Batıl inançların kökeni paganist inançlara dayanmaktadır.
– Her iki inançlarda gerçek ve hiçbir zaman kanıtlanamayacak inanışlardır.
– Batıl inançlar genellikle kadınlara dayanır.
– Hurefeler genellikte kötü yönde insan hayatını etkileyebilir





Örnek Bazı hurafeler
– Yıldız falı, kahve falı, el falı gibi her çeşit fal, hurafedir.
– Salı günü yola çıkmamak,
– Siyah kedi gördüğünde saçını çekmek,
– Merdiven altından geçmemek,
– Ağaçlara çaput bağlamak,
– Dert ve Dilek için yatırlardan medet ummak, mum yakmak.


Örnek Bazı Batıl İnançlar

– Bir nesnenin uğur getirdiğine inanmak,
– Büyücülük,
– 13 rakamının uğursuzluğu,
– Esnafın siftah parasını yüzüne sürmesi,
– Akşam tırnak kesilmesinin hoş olmaması,
– Ruh ve Peri çağırma
– Nazardan korunmak için mavi boncuk takılması,


Dini açıdan inceleme

İslam dininde Hurafe ve Batıl inanç yoktur, dini alimler insanların bunlara inanmamalarını ve hayatlarını bunların üzerinden etkilenmemesi gerektiğini söylerler.


Detaylı Açıklamalar

Batıl inaçların kökenini, eski paganist inançlarda aramak gerekir. Bu çağlardan kalma batıl inanç dediğimiz alışkanlıklar devam etmiş, oysa bir zamanlar bunları anlamlı kılan inançlar çoktan unutulup gitmiştir.

Batıl inançların büyük bir bölümü kadınlara dayanır.[kaynak belirtilmeli] Bazıları çok eski tarihlerden gelen boş inançlara ilişkin yalnızca bazı varsayımlarda bulunabiliriz. Günümüzde Ay’ın Dünya’nın bir uydusu olduğunu biliyoruz. Oysa bundan binlerce yıl önce yaşamış insanlar Ay’ın bir tanrıça olduğunu sanıyor, insanlara zenginlik ve uğur getirdiğine inanıyorlardı. Günümüzde yeni ay çıktığında sevdiği kişinin yüzüne bakmak ya da altına el sürmek türünden davranışlar o dönemlerden kalmış olabilir. At nalının uğurlu sayılmasının nedenlerinden biri, belki de eski Avrupa topluluklarından Keltlerin atın kutsallığına inanmalarıdır. Eskiçağlarda topraktan çıkarılan demir cevherinden demir eşya üretme sanatının büyücülük olduğuna inanılması da bu inancı doğurmuş olabilir.

Aksıran bir kimseye “çok yaşa!” denmesinin, aksırma sırasında ruhun geçici olarak bedenden ayrıldığına ilişkin eski inançlardan doğmuş olduğu düşünülebilir. Aksıran kimseyi bu sözlerle sevindirmek, belki de ruhun esenlikle geri dönmesine yardımcı olma amacını taşır.

13 rakamının uğursuz olduğu batıl inancının ise; 13 Ekim 1307 Cuma günü Tapınak Şövalyeleri‘nin tutuklanması ve işkence edilerek öldürülmesine dayandığı sanılmaktadır. Bu batıl inanç hâlâ öylesine güçlüdür ki, bazı kimseler 13 kişiyi aynı masaya oturtmaktan kaçınır. Bazı ünlü otellerde 13 rakamı taşıyan oda ve kat yoktur. BMW‘nin Münih‘te bulunan merkez binasının 13. katı boştur.

Anadolu’da halk arasında boş inançlara günümüzde de rastlanır. Bunlardan birkaç örnek şöyledir: İlk rastlanılan kişinin toplumsal durumu ve halk arasındaki itibarına göre işlerin rast gidip gitmeyeceği konusunda yorumlar yapılır. Esnaf, o gün işlerin iyi gitmesi için siftah parasını yere atar ya da yüzüne sürer. Birine kesici alet verilirken düşmanlığa yol açmasın diye üzerine tükürülür. Akşam tırnak kesmek iyi sayılmaz. Ay tutulması ve Güneş tutulması sırasında silah atılıp, teneke çalınarak önlerini kapatan cin-peri topluluğun kaçırılabileceğine inanılır.

Batıl inançların çoğu çok eskilere dayanmakla birlikte, yenileri de vardır. Örneğin, aynı kibritle art arda üç sigara yakmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. Bu inancın 1899-1902 yılları arasında İngilizlerin Güney Afrika’da yaşayan Afrikanerler ile yaptığı Güney Afrika Savaşı‘ndan kaynaklandığı söylenmektedir. Söylenceye göre, usta Afrikaner nişancıları üç İngiliz askerinin tek bir kibritle sigaralarını yakmaları sırasında yerlerini saptamış ve yanık kibriti elinde tutan askeri öldürmüştür. Bu yeni bir batıl inanç böyle doğmuştur.

Hurafe için bakınız

 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir