Hikaye ve Roman arasındaki başlıca farklar;

  • Hikaye genellikle kısadır, Roman ise daha uzundur.
  • Hikayeler genellikle 10-20 sayfa arasıdır. Romanlar ise kitaplar hatta seriler halinde olabilir.
  • Romanda en önemli öğe romanın baş karakteridir, Hikayede ise en önemli öğe konunun kendisidir.
  • Hikayede birkaç konu ve olay olmasına rağmen, Romanlarda çok fazla olay ve konu mevcuttur.
  • Hikayede kahramanların detatı ve tanımları olmayabilir, Romanda ise karakterler detaylı bir şekilde anlatılır.
  • Hikayede çevre ve etkenler detaylı olacak anlatılmaz, Romanda ise detaylı olarak anlatılır.
  • Romandaki karakter sayısı Hikayedeki kişi sayısından oldukça fazladır.
  • Romanda geçen olaylar geniş bir zaman diliminde anlatılırken, Hikayede kısa zaman diliminde anlatılır.
  • Romanlar geçtiği dönem hakkında detaylı bilgi verir, Hikayeler ise detaylı bilgi vermez.
  • Hikayelerde dil sadedir, Romanlarda ise ağırdır.
  • Her ikisi de edebi metin türleridir.
  • Her ikisinin de yazarı bellidir.
  • Her ikisinde de giriş, gelişme ve sonuç bölümleri mevcuttur.
  • Her ikisinde de gerçek veya gerçeğe yakın olaylar anlatılır.Her ikisinde de olayların geçtiği zaman ve mekân bellidir.

Detaylı Açıklamalar;


Roman Çeşitleri: Romanlar bağlı oldukları akıma işledikleri konulara ve içyapılarına vb. göre sınışandırılır.

Akımlarına göre:
1. Klâsik Roman: Biçim kusursuzluğuna akla ve sağduyuya dayanan romanlardır.
2. Romantik Roman: Duyguların ve hayallerin egemen olduğu romanlardır.
3. Realist Roman: Gerçekçi romanlardır. Yazarlar eserlerinde kişiliklerini yansıtmazlar.
4. Natüralist Roman: Dünyayı daha da gerçekçi bir anlayışla ele alır. Natüralist sanatçıya göre dünya bir araştırma lâboratuarı insan da denektir.

İşledikleri konulara göre: 
1. Macera Romanı: Okuru heyecanlandırmayı amaçlayan gerilim ve korku dolu olan çağdaş bilim verileriyle düş gücünden oluşan polisiye olaylar üzerine kurulmuş dedektif serüvenlerinin anlatıldığı ya da aşk konusunun ele alındığı romanlara Macera Romanı denir. Bu tür romanlarda “olay” her şey demektir. Olayların akışına uygun olarak çevre zengin çeşitli ve değişkendir. Kahramanlar da sürekli hareket halindedir. Macera romanları okuyucuya hoşça vakit geçirtir. Bu tür romanların kaynağını; gezi kitaplarında anlatılan serüvenlerle destanlardaki kahramanların başından geçen olaylarla ilişkilendirebiliriz.
XVIII. yüzyıl macera romanı yazarları arasında İngiliz yazar Daniel Defoe Robinson Crusoe romanıyla; XIX. yüzyılda Amerikalı Femere Cooper Casus ve Çizmeli Adam romanıyla; Rudyard Kipling Çengel Kitabı ve Kim romanıyla dünya edebiyatında önemli bir yer tutar.
Ahmet Mithat Efendinin Hasan Mellâh ve Dünyaya İkinci Geliş adlı romanları macera romanının bizdeki ilk örnekleri sayılır.
2. Belgesel Roman: Konusunu tarihî olaylardan ve kişilerden alan gerçek olaylardan yola çıkan araştırma ve incelemeye dayalı romanlara Belgesel Roman denir. Bu tür romanlarda yazar tarihî gerçekleri kendi hayal gücü ile birleştirerek anlatır. Böylece bir gerçekler sahnesi olan tarih okuyucu için ilgi çekici bir hâle gelir.
Belgesel roman türünün ilk büyük yazarı Walter Scott’tır. Romantiklerden Victor Hugo “Notre Damın Kamburu” adlı romanıyla bu türün güzel örneklerinden birini vermiştir. Namık Kemal’in yazdığı Cezmi ilk belgesel romanımızdır.
3. Çözümlemeli (Psikolojik) Roman: Kişilerinin iç dünyalarını yansıtan ruh çözümlemelerine önem veren romanlara Çözümlemeli Roman denir. Görünen olaylardan çok olayların kişi üzerindeki etki ve yansımalarını konu edinen romanlardır. Bu tür romanlarda ruhun derinliklerine inilir ve bilinçaltındaki gizemli istekler açığa vurulmaya çalışılır.
Madame De Le Fayette La Princesse De Cieves (Prenses Dö Kiev) adlı romanıyla çözümlemeli romana ilk örneği vermiştir. Goethe Paul Bourget Dostoyevski Marcel Proust Franz Kafka Andre Gide Albert Camus tanınmış çözümlemeli roman yazarlarıdır. Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanı Türk edebiyatının ilk çözümlemeli romanıdır. Ayrıca Halit Ziya Uşaklıgil Peyami Safa Abdülhak Şinasi Hisar bu türde eserler vermiştir.
4. Tezli (Sosyal) Roman: Toplumsal sorunları konu alan bu sorunlara ışık tutarak çözüm yolları üreten romanlara Tezli Roman denir.
Sosyal romanın ilk örneği Victor Hugo’nun Sefiller romanıdır. Türk edebiyatında Namık Kemal’in İntibah Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Beyle Rakım Efendi Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt Recaîzade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası Nabizade Nazım’ın Zehra isimli romanları sosyal içerikli romanlardır. Daha sonraki dönemlerde Hüseyin Rahmi Gürpınar Yakup Kadri Karaosmanoğlu Halide Edip Adıvar Reşat Nuri Güntekin Memduh Şevket Esendal Kemal Tahir Tarık Buğra Orhan Kemal gibi pek çok yazarımız sosyal konulan işlemiştir.

Türk edebiyatında modern romanın ilk örnekleri Tanzimat döneminde görülmeye başlar. Bunlar çeviri eserlerdir. İlk eser Yusuf Kâmil Paşanın Fenelon’dan yaptığı Telemague (Telemak) çevirisidir. Daha sonra Victor Hugo’nun Hikâye-i Mağdurîn (Mağdurun Hikâyesi) adıyla yayınlanan Sefilleri Daniel Defoe’nun Robenson Hikâyesi adıyla çevrilen Robinson Crusoe’dur.
Edebiyatımızda ilk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat (Talat ve Fıtnat’ın Aşkı)’tır Sonra Ahmet Mithat Efendi Hasan Mellâh’ı Namık Kemal ilk edebî roman kabul edilen İntibah’ı yazmıştır.
Bu öncü yazarlardan sonra Recaîzade Mahmut Ekrem Araba Sevdasını; Sami Paşazade Sezai Sergüzeşti yazmıştır.

Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk başarılı roman örneklerini Servet-i Fünûn sanatçısı Halit Ziya Uşaklıgil vermiştir. Aynı dönemde Mehmet Rauf ve Hüseyin Rahmi Gürpınar da roman türünde eserler vermişlerdir.
II. Meşrutiyet ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Yakup Kadri Karaosmanoğlu Halide Edip Adıvar ve Reşat Nuri Güntekin Türk toplumunun sıkıntılarını memleket ülküsünü toplumda kadının yerini insan sevgisini işleyen romancılarımızdır.

1940′larda yurt ve köy sorunlarına yöneliş başlar. Nurullah Ataç’la dil sadeleşir. Her türlü konuda çağdaş insanın sorunlarına eğilen yazarlarımız; Ahmet Hamdi Tanpınar Refik Halit Karay Abdülhak Şinasi Hisar Memduh Şevket Esendal Peyami Safa Kemal Tahir Tarık Buğra Yaşar Kemal Orhan Kemal Halikarnas Balıkçısı Necati Cumalı Oktay Akbal vb.
Köye yönelen sanatçılarımız; Fakir Baykurt Talip Apaydın Samim Kocagöz Kemal Bilbaşar Abbas Sayar vb.

Günümüzde ise Vedat Türkali Adalet Ağaoğlu Attilâ İlhan Oğuz Atay Pınar Kür Selim İleri Mehmet Eroğlu Erdal Öz Ferit Edgü Orhan Pamuk Sevinç Çokum Buket Uzuner Ayla Kutlu Ahmet Altan vb. sanatçılarımızı sayabiliriz.

Romanın Ögeleri
a. Kişiler: Romanda anlatılan olayları gerçekleştiren kişilerdir. Kişilerin olağanüstü nitelikleri yoktur; gerçek yaşamda gördüğümüz kişilere ya tip ya da karakter olarak benzemelidir. Bunlardan belirli bir sosyal sınıfı ya da eğilimin özelliklerini üstünde taşıyan kişiye tip denir. Cimri tip içe dönük tip sevecen tip vb. Karakter ise kendine özgü tutum ve davranışları olan kişidir. Romanda betimlemelerle kişilerin iç ve
dış yönleri tanıtılır çevre ile bağlantıları ortaya konur.
b. Olay: Roman kişilerinin yaptığı eylemlere olay denir. Romanda ana olay çerçevesinde pek çok küçük çapta olaylar gelişir. Bu olayların her biri roman kişilerinin bir yönünü tanıtır. Romanda gereksiz olaylara yer verilmemelidir. Gereksiz olay ve ayrıntılar eserin değerini düşürür.
c. Zaman: Romanda işlenen olaylar belli bir zaman diliminde geçer. Olayların başlaması ile bitmesi arasında bir süreç vardır. Bu sürece zaman denir.
ç. Yer: Olayın veya olayların geçtiği kahramanların yaşamlarını sürdürdüğü yerdir. Romanda yer olayın kavranmasına sunulmasına yardımcı olmalıdır. Romanda çevre betimlemeleri olayla ve olayın kişileriyle ilgili önemli bilgiler verir.
d. Dil ve anlatım: Roman yazarının kendine özgü dili kullanma becerisi vardır. Kimi uzun cümleler kurar kimi de kısa cümleleri benimseyebilir. Kimi de devrik tümcenin ya da atasözü ve deyimlerin anlatım gücünden yararlanır. Bu anlatım biçimine üslup denir.
Olaylar ya roman başkişisinin ya da üçüncü kişinin ağzından anlatılır. ilk durumda yazar olayları yaşarken ikinci durumda yazar olaylar karşısında gözlemcidir tanıktır.
Yazarlar roman yazarken anılarından kişisel gözlemlerinden ve alınan küçük notlardan yararlanır.

Romanda Plan: Romanda ele alınan olayların mantıksal bir gelişimi yapılır. Temel olay çevresinde pek çok küçük olaylar işlendiğinden kişiler ile olaylar arasındaki ilişkinin kurulabilmesi iyi bir planlama ile olasıdır.
Romanda da hikâyede olduğu gibi serim düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.
Serim bölümü: Romana konu olan olaylar ile yer çevre ve kişilerin tanıtıldığı bölümdür. Bu bölümde olayın geçtiği zaman ile olay kişileri ve çevre betimlemesi yapılır.
Düğüm bölümü: Romanda olayların karmaşık bir hâl aldığı okuyucunun merakının ve heyecanının yoğunlaştığı bölümdür. Romanda birden fazla düğüm bölümü bulunabilir ve en uzun bölüm bu kısımdır.
Çözüm bölümü: Düğüm bölümündeki olayların çözümlendiği merak ve heyecanın giderildiği bölümdür. Bazı romanlarda sonuç okuyucunun hayal gücüne bırakılabilir.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir