Flüt ile Kaval Arasındaki Fark

  • Kaval genellikle yörede daha çok şimşir ağacından yapılırken, flüt günümüzde nikel, gümüş, altın gibi madenlerden yapılmaktadır.
  • Kaval değişik yörelerde Guval ve Kuval adlarıylada bilinmektedir.
  • Flüt (baş ,gövde,kuyruk) üç parçadan oluşurken kaval genellikle tek parçadan oluşmaktadır.
  • Kaval üfleme teknikleri açısından Ney’e benzemektedir.
  • Flütün yan flüt ve normal flüt olarak iki çeşidi varken ,kavalın genellikle çeşidi yoktur.
  • Kaval çoban çalgısı olarak bilinmektedir. Çobanların kavalı üflemesindeki amaç otlanan hayvanların sakin kalması ,aynı zamanda sürüden ayrılmamasıdır.

Flüt Özelllikleri




Flüt, üç parçanın birleşiminden oluşan bir enstrümandır.

Baş (Ağızlık)

Gövde

Kuyruk

Bu müzik aletinin satın alınırken verilen bir temizleme çubuğu bulunur. Çalgının başına pamuk konularak flütün içi temizlenir Çalgının baş bölümünde bir üfleme deliği vardır. Bu nedenle bu bölüme “ağızlık” da denir. Üfleme deliği çalıcının alt dudağına dayalıdır. Sağ omuz yönünde, yere koşut olarak tutulur. Sol el ağızlık tarafında, sağ el ise kuyruk tarafında tutulur. İki elin baş parmağı alttan flütü destekler. Flütün borusu silindir şeklindedir. Çapı 1,9 cm’dir. Flüt ağızlıktan başlayarak kapalı uca dek 67,2 cm’dir.

Günümüzde nikel, gümüş, altın gibi madenlerden yapılmaktadır. Fakat XX. yy.’lın başlarına kadar abanoz, nar gibi sert ağaçlardan yapılırdı. Metal olduğu halde tahta nefesli çalgılar grubu üyesidir. Bunun nedeni ses renginin tahta tınısı vermesi ve diğer tahta nefesliler ile iyi kaynaşması ve ses elde ediliş yönteminin tahta enstrümanlar gibi olmasındandır. Tahta flütün en önemli özelliği tatlı, yuvarlak ve olgun olmasıydı. Metal alaşımlardan yapılmaya başlamasıyla bu özelliklerini büyük ölçüde yitiren flüt daha çevik, ses niteliği yönünden ise parlaklık kazanmıştır. Özellikle ince sesler metalden yapılan flütlerde daha kolay ve güvenlidir.

Kaval Özellikleri

Kaval. Çoban çalgısı olarak bilinen kaval, yörede daha çok şimşir ağacından (nadiren livori, incir ve erik ağacından), altta 1 ve üstte 7 delikli olarak imal edilir. Dilli kaval ve dilsiz kaval olarak adlandırılan iki türü vardır. Dilli kavalın ucunda ses üretimini sağlayan bir düdük bulunur. Dilsiz kaval ise içi boş bir boru olup çalan kişi nefes teknikleriyle istenen sesi çıkarır. Çobanların kavalı üflemesindeki bir amaç, otlanan hayvanların sakin kalması ve sürüden ayrılmamasıdır, bu gelenek halen günümüzde de uygulanmaktadır.

Dilsiz Kaval üflenme teknikleri açısından Ney’e benzer fakat ayrıldığı önemli farklılıklar vardır. Dilsiz kavaldan ses çıkarmak için dudaklar U harfi biçimine getirilir ve çeneye paralel tutulan kaval yüz ekseninden yaklaşık 45 derece sağ ya da sola saptırılarak ses çıkarılmaya çalışılır.

Dilli kavalda ses çıkartmak daha kolay olsa da çalmak için horlatma denilen ve alt-üst çene kemiklerinin de kullanıldığı nispeten kolay bir yöntem uygulamak gerekir. Yapı olarak oldukça basit olan kaval nefese büyük özgürlük tanıdığı için çok değişik üfleme teknikleri geliştirilebilir.

Kavaldan şu şekilde ses elde edilebilir:

1.Dudaklar “tu” sözünün söylendigi sekilde büzülür. 2.Kavalin agızlık kısmı büzülmüş durumdaki dudakların sağ tarafına 2/3 oranında yerleştirilir, sağ elle kavalın alt kısmı sol ellede üst kısmı tutulmalıdır. 3.Nefes (soluk) kavalın ağızlık kısmının içerisine çarptırılacak şekilde fazla abanmadan üflenir.

Başlangıçta ses elde etmek için kavalın tüm perdeleri açık birakılmalıdır. Perdeler parmak boğumlarıyla kapatılır. Kavalda nüanslar değişik şekillerde yapılır. Anadolu’da en yaygın şekil kavalın özellikle uzun tonlarda aşağıdan ağız kısmına doğru sallanmasıyla yapılır, ayrıca nefes şiddetini arttırıp azaltmakla, kafayı hafifçe sallamakla ve perde üzerindeki parmağı hafifçe hareket ettirmekle de değişik şekillerde nüans yapılabilinir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kaval

 


Etiketler:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir